Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, Güneydoğu’dan en fazla makarna, buğday unu ve bitkisel yağ ihraç edildiğini söyledi. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, 8 aylık ihracat verilerini ve gıda tedariki ile ilgili konuları değerlendirdi. Başkan Celal Kadooğlu, yılın ilk 8 ayında Bölgemizden yapılan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının 2,5 milyar dolar olduğunu açıkladı. “Depremin ihracata etkisi kısa sürdü” Yılın ilk çeyreğinde depremin etkisi ile ihracatta meydana gelen düşüşün kısa sürdüğünü ifade eden Kadooğlu, Bölge ihracatçısının kısa sürede toparlanarak yeniden liderliğe yükseldiğini bildirdi. Kadooğlu, “Güneydoğu’nun toplam ihracatının üçte birini gerçekleştirerek bölgede ilk sıraya yerleşen sektörümüz, aylık 300 milyon dolar ihracat ortalamasına ulaştı. 8 aylık dönemde ihracatını miktar bazında yüzde 28,9 yükselten üyelerimiz, bölgedeki döviz gelirlerini ise yüzde 9,1 oranında artırmayı başardı. 8 aylık dönemde en fazla ihraç edilen ürünler makarna, buğday unu ve bitkisel yağlar oldu. Son yıllardaki en hareketli yazlarından birini geride bıraktığımız Temmuz ve Ağustos aylarında, toplamda 1 milyar dolara yakın ihracat yaptık. İlk çeyrekte depremin etkisiyle, Türkiye genelindeki payımız yüzde 30’un biraz altına gerilemişti ama 8 ayın sonunda sektörde en fazla ihracat yapan bölge olarak hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektöründeki liderliğimizi bir kez daha ispatladık” dedi. “Tahıl koridorunun çözümü çok önemli” Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün verilerine göre Küresel Gıda Fiyat Endeksi’nde göze çarpan bir düşüşün söz konusu olduğunu ifade eden Başkan Kadooğlu, pandemi sürecinde, üretim ve lojistik sorunları nedeniyle çok yüksek seviyelere gelen fiyatlar son bir yılda dengelenmeye başlasa da gıdaya erişimin, özellikle Avrupa’da hâlâ ucuz bir konu olmadığını vurguladı. AB’de yıllık gıda enflasyonunun yüzde 15 seviyelerinde olduğuna dikkat çeken Kadooğlu, küresel tahıl, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarını etkileyen pek çok faktör olduğunu söyledi. Kadooğlu, “Şu an en kritik konulardan biri Tahıl Koridoru meselesinin çözümü. Rusya-Ukrayna savaşının başladığı dönemdeki fiyatların düşmesinde Koridorun büyük etkisi olmuştu ve bu konuda sorun devam ederse fiyatlara etki edebilir. Son dönemde, Hindistan gibi büyük üreticilerden pirinç gibi bazı temel besinlerde ticari kısıtlama haberleri gelmeye başladı. Aynı koşullar devam ederse, bu durum Türkiye kadar yüksek üretim kapasitesi olmayan ülkeler için yeni zamlar anlamına gelebilir” şeklinde konuştu. “Rekolte beklentimiz yükseliyor” Kadooğlu, “Bu yıl kurak geçen bir yılın ardından gelen bahar yağmurlarının ve yüksek seviyedeki ekim alanlarının etkisiyle bereketli bir dönem yaşıyoruz. Özellikle buğday üretiminde 20-21 milyon ton gibi rekor seviyelere çıkabiliriz. Hem üreticilerimizin sabrı hem de her yıl gelişen yeni tekniklerin etkisiyle üretim seviyemizi yukarı taşıyoruz. Aşırı sıcaklar, bazı bölgelerimizde ayçiçeği rekoltesini olumsuz etkileyebilir ama yağ arzında bir sorun olmasını beklemiyoruz” ifadelerini kullandı. “2023 yılında ihracatımızı artırabiliyor oluşumuz sevindirici” Başkan Kadoğlu, “Rusya-Ukrayna savaşı, süregelen küresel enflasyon ve buna bağlı sıkılaşma politikalarının yanında küresel gıda arzına dair riskler sektörümüzü doğrudan ilgilendiriyor. 2020-2022 döneminde buğdayın ortalama satış fiyatı yıllık bazda yüzde 44 artarken, dünya buğday ticaret hacminde yaklaşık yüzde 7,5’lik düşüş yaşanmıştı. Aynı risklerin artarak devam ettiği 2023 yılında ihracatımızı artırabiliyor oluşumuz sevindirici. Güneydoğu Anadolu’nun buğday ihracatında İtalya, Belçika ve Irak ilk sırada geliyor. Devletimizin gıda politikalarına bağlı kalarak yurt içi talebi karşılayacak adımlar atarken, bölgemizdeki verimliliği ihtiyaç sahibi ülkelere taşımak ve farklı coğrafyalarda pazar çeşitliliği oluşturmak istiyoruz” ifadelerine yer verdi. “Türkiye makarna üretim merkezi oldu” Kadooğlu, “Makarna ithal etmek isteyen ülkeler için Türkiye, akla gelen ilk seçeneklerden birisi. Sahip olduğumuz kaliteli buğdayı yüksek teknolojili tesislerde işleyerek, üstelik bu alandaki en güçlü rakibimiz İtalya’ya göre çok rekabetçi fiyatlarla ihraç edebilen bir ülkeyiz. Türkiye’nin toplam makarna ihracatının yüzde 65’ini, makarnalık durum buğdayının ana vatanı Güneydoğu’da faaliyet gösteren işletmeler yapıyor. Bölgede işlediğimiz ürünlere Somali, Nijer, Benin gibi Afrika ülkelerinin yanı sıra Venezuela, ABD ve Irak gibi farklı coğrafyalardan büyük talep geliyor. Firmalarımız, makarna ihracatından ayda ortalama 50 milyon dolar gelir sağlıyor” dedi. “Bitkisel yağ ihracatımızdan 340 milyon dolar gelir elde ettik” Celal Kadooğlu, “Cibuti, ABD ve Suriye pazarlarının öne çıktığı bitkisel yağ alanındaki ihracatımız ilk sekiz aylık periyotta 235 bin ton olarak gerçekleşti. Bitkisel yağ fiyatlarının KG başı ortalama ihracat fiyatlarında, Rusya-Ukrayna savaşının başladığı geçen seneye göre baz etkisiyle bu yıl bir gerileme söz konusu. 340 milyon dolar gelir elde ettiğimiz bu dönemde üyelerimiz Türkiye’nin toplam bitkisel yağ ihracatındaki payını yüzde 35’e çıkardı” şeklinde konuştu. “Bisküvi-pasta ve kakaolu mamuller ihracatında Güneydoğu Anadolu’nun payı 280 milyon dolara ulaştı” Kadooğlu, “Bisküvi-pasta ürün grupları şu anda hem Türkiye genelinde hem de bölgemizde ciddi bir yükseliş içinde. Bu ürün grubunun ilk 8 ayda 980 milyon dolara ulaşan toplam ihracatı içinde Güneydoğu Anadolu’nun payı 280 milyon dolara ulaştı. Bu başarı, bölgemizde son yıllarda kek, pasta, bisküvi ve kurabiye gibi ürünlerde yapılan büyük yatırımların bir sonucu. Gaziantep’te her gün yüzbinlerce metrekarelik alanda, binlerce ton bisküvi-pasta üretiliyor. Ar-Ge ve lezzet çalışmalarıyla çok çeşitli ürünler geliştiren ihracatçılarımız markalaşarak farklı coğrafyalara açılıyor. Şu an bisküvi-pasta ihracatımızda Irak, Suudi Arabistan ve Libya ilk sırada. Bu ülkelerin hemen ardından Belçika ve İsrail geliyor” diye konuştu.